Tanıtım
Dumlupınar Üniversitesi Müzesi, 2011 yılında Dumlupınar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından kazılan Seyitömer Höyük’ün buluntularından oluşan bir koleksiyon ile İç Batı Anadolu Tunç Çağına dikkat çekmek amacıyla dönemin Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. A. Nejat Bilgen ve TKİ’nin çabalarıyla kuruldu. İlk döneminde Rektörlük binasının alt katında yer alan bir salonda kurulan müze, uzun bir süre işlevsiz kaldı ve hatta kapanma noktasına geldi. 2021 yılında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'nin uzun süren çabaları sonucunda yeniden hayat buldu. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun 26.03.2024 tarihli ve 2024/10 sayılı oturumunda alınan 162 No.lu karar ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Müzeler Koordinatörlüğü'ne bağlı bir birim olarak yeniden işlev kazandı. Müzenin bünyesinde sergilenecek olan taş eserlerin yoğunluğu yeni binanın önünde yer alan bahçenin bir açık hava sergileme alanı olarak tasarlanmasını gerektirdi. Kütahya’da farklı ilçe ve köylerde tespit edilerek Kütahya Müze Müdürlüğü tarafından etüt ve envanter kayıtları tutulan taş eserler Kütahya Müze Müdürlüğü ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izin ve onayları ile bir araya getirildi. Kütahya Müze Müdürlüğü uzmanlarının denetimi ve kontrolünde Dumlupınar Üniversitesi’ne taşınan eserler açık hava sergileme alanının için Üniversitemizin Yapı İşleri Daire Başkanlığı tarafından oluşturulan sergileme planına göre yerleştirildi. Eserlere müdahale edilmeden tahribattan uzak bir durumda sergilenmelerini sağlamak için hazır beton kaide uygulaması gerçekleştirildi. Kendi başına ayakta duramayacak olan taş eserler için uygulanan bu yöntem, hazır beton kaidelerin toprağa gömülmesi, taş ve kum serme aşamaları ile gerçekleştirildi. Eserlerin sağlamlıklarının artırılması amacıyla paslanmaz boya ile boyanmış demir destekler kaidelerin içine yerleştirildi. Hazır beton kaidelerin alt kısımları açık bırakıldı, kum ve taş katmanlar sayesinde kaidelerin içinde birikebilecek yağmur ve kar sularının tahliyesi sağlandı. Ayakta durabilen eserler ile dik olarak sergilenemeyecek kadar ağır olan eserler de toprak üzerine serilen kum ve taş katmanlarının üzerine yerleştirildi. Böylece zaman içerisinde toprak ile doğrudan temasın eserler üzerinde yaratabileceği olumsuz etki bertaraf edildi.
Dumlupınar Üniversitesi Müzesi, 3 Mart 2023 tarihinde Kütahya Müze Müdürlüğü ve Dumlupınar Üniversitesi arasında imzalanan 3 yıllık protokol uyarınca, 24 Mayıs 2023 tarihinde ziyarete açıldı. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nin Evliya Çelebi Yerleşkesi’nde, yoğun olarak ziyaret edilen bir sosyal tesis olan Bedesten’in hemen yanında konumlandırıldı. Erken Tunç Çağı’ndan yakın dönemlere kadar uzanan bir koleksiyona sahip olan müzede, pişmiş toprak eser, taş eser, çini ve dokuma örnekleri bulunuyor. Kütahya’ya özgü eserleri içeren Dumlupınar Üniversitesi Müzesi koleksiyonunda, Seyitömer Höyük ile Altıntaş, Aslanapa, Simav, Gediz ve Tavşanlı ilçelerine ait buluntular yer alıyor. Dumlupınar Üniversitesi Müzesi’nde pişmiş toprak eser koleksiyonunda 75, taş eser koleksiyonunda 179, çini koleksiyonunda 28, dokuma koleksiyonunda ise 10 olmak üzere toplam 292 eser sergileniyor. Kapalı alanda iki adet teşhir salonu, bir adet çok amaçlı salon, depo, restorasyon odası, güvenlik ve danışma birimine sahip olan müzenin bahçesi de açık hava sergileme alanı olarak düzenlendi. Açık hava sergileme alanında mezar stelleri, sunaklar, heykel kaideleri, lahitler, çeşitli mimari bloklar, sütun gövdeleri, sütun başlıkları ve kaideleri gibi taş eserler görülebiliyor. Ayrıca müzenin teşhir salonunda Kütahya il merkezinin kuzeydoğusunda yer alan Nusret köyünde açığa çıkarılan ve Roma Dönemi’ne tarihlenen bir lahit mezara ait buluntular da mezar canlandırması şeklinde sergilenmektedir. Açık hava sergileme alanına da Kureyşler köyünde ikinci kullanım olarak çeşmeye dönüştürülmüş olan antik döneme ait taş eserler ikinci kullanım şekline bağlı kalınarak yerleştirildi. Bu uygulamanın amacı ise antik döneme ait eserlerin sonraki dönemlerde devşirilerek başka bir amaçla nasıl tekrar kullanıldığına dair bir örneği yaşatmaktır. Müzenin iç mekânında ve açık hava sergileme alanında eserler ile ilgili açıklamaların bulunduğu bilgilendirme levhaları da yer almaktadır.